Son günlerde Sırbistan, yurttaşların hürriyetini ihlal eden uygulamaları ile gündeme geldi. Ülkede yaşanan geniş çaplı protestoların artmasıyla birlikte, Sırbistan polisi ile protestocular arasında gerginlik tırmanmaya başladı. Ancak bu sefer dikkat çeken bir detay, polis tarafından kullanılan yasaklı sonik silah oldu. Sonik silahın kullanımı, halk arasında büyük bir tepkiye yol açtı ve muhalefet partileri, durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşımaya karar verdi.
Sırbistan'da, hükümetin aldığı bazı kararlar ve uygulamalar, toplumda ciddi bir memnuniyetsizlik yarattı. Özellikle ekonomik sorunlar, işsizlik ve kamu hizmetlerindeki yetersizlikler, halkın sokaklara dökülmesine neden oldu. Protestolar, birkaç hafta boyunca devam etti ve bu esnada hükümetin güvenlik güçleriyle olan çatışmalar da arttı. Bu bağlamda, Çarşamba günü yaşanan olayda, polis, göstericilere karşı yasaklı bir silah olan sonik silahı kullandı. Bu silahın amacı, kalabalığı dağıtmak ve kontrol altına almakken, insanların sağlıklarına ciddi zarar verebilme potansiyeline sahip olması protestocuların tepkisini artırdı.
Sonik silahın kullanıldığı anlar, ulusal ve uluslararası medya tarafından geniş bir şekilde haberleştirildi. Görgü tanıklarının aktardığına göre, polis, yasaklı silahı kullanarak göstericileri uzaklaştırmaya çalışırken, birçok insanın baş ağrısı, kulak çınlaması ve hatta bayılma gibi belirtilerle hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Bu durum, polis tarafından yapılan müdahalelerin ne denli ağır bir boyuta ulaşabileceğini gözler önüne serdi.
Protestoların şiddetle bastırılması ve yasaklı silah kullanımı, muhalefet partileri arasında büyük bir birlik sağladı. Sırbistan'ın önde gelen muhalefet partileri, bu yaşananları insan hakları ihlali olarak değerlendirerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurma kararı aldı. Muhalefet liderleri, polisin bu tür uygulamalarının uluslararası insan hakları normları ve Sırbistan’ın taraf olduğu uluslararası anlaşmalarla çeliştiğini vurguladı.
AİHM’e yapılacak başvuru ile birlikte, Sırbistan hükümetine karşı ciddi bir hukuki süreç başlaması bekleniyor. Bu adımın, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini koruma açısından önemli bir dönüm noktası olacağı düşünülüyor. Muhalefet yetkilileri, bu tür uygulamaların son bulması ve Sırbistan'da demokrasinin güçlenmesi için sistemli bir mücadele içinde olacaklarını belirtiyorlar.
Öte yandan, Sırbistan’ın Avrupa Birliği’ne üyelik süreci de bu olayların gölgesinde kalmış durumda. Ülkenin, insan hakları ve demokratik standartlarını yükseltmesi için mutlaka adımlar atması gerektiği, uluslararası kuruluşlar tarafından da dile getiriliyor. Bu süreçte, muhalefetin AİHM’e başvurması, Sırbistan’ın uluslararası kamuoyundaki imajının daha da kötüleşmesine sebep olabilir.
Bu olaylar, Sırbistan’da siyasi atmosferin ne denli gergin olduğunu ve hükümetin uygulamalarının ne kadar tartışmalı hale geldiğini gösteriyor. Sonik silah kullanımı gibi yasaklı uygulamalara başvurulması, ülkenin iç siyasetini etkileyecek büyük bir sorun olarak gün yüzüne çıkarken, muhalefetin AİHM’e başvurması, Sırbistan'da insan hakları ve özgürlük mücadelesinde yeni bir sayfa açmak için bir fırsat sunuyor.
Sonuç olarak, Sırbistan'daki bu durum, halkın güvenliği ve özgürlüğü adına endişe verici bir tablo çizerken, uluslararası toplumun da gözünü Sırbistan’a çevirdiği aşikar. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, hem yerel hem de uluslararası anlamda büyük bir önem taşıyacak gibi görünüyor. Türkiye’de ve dünya genelinde insan hakları savunucuları tarafından yakından takip edilen bu süreç, Sırbistan'ın geleceği için kritik öneme sahip.