İstanbul, Türkiye’nin kalbi ve mega kentlerinden biri olarak, son günlerde yaşanan bir deprem ile bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. 23 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen depremin ardından, şehirde bazı binaların hasar aldığı bildirildi. Ancak beklenmedik bir gelişme yaşandı ve hasar gören bir bina tamamen çöktü. Bu durum, İstanbul'daki yapıların güvenliği konusunda endişeleri yeniden gündeme getirdi.
İstanbul'un Bakırköy ilçesinde meydana gelen deprem sonrasında hasar alan bir bina, 24 Ekim 2023 sabahı saat 09:00 sularında tamamen çöktü. Olay yerine intikal eden yerel yetkililer, ilk belirlemelere göre binanın daha önce de hasar gördüğünü ve güçlendirme çalışmaları yapılmadığını belirtti. Çökme olayında herhangi bir can kaybı yaşanmaması, bölgede yaşayan halk arasında bir nebze olsun rahatlama sağlasa da, dikkat edilmesi gereken pek çok husus var. Çökme anında çevrede bulunan bazı araçlar ve yapıların da zarar gördüğü bildirildi. Depremin ardından zarar gören binaların durumu hala net olarak değerlendirilemiyor. Uzmanlar, binanın çökmesinin ardından şehirdeki diğer binaların da gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
İstanbul Üniversitesi'nden yapı mühendisliği uzmanları, deprem sonrası çöken bina hakkında çeşitli yorumlarda bulundu. Profesör Ahmet Yılmaz, “Depremin ardından İstanbul'daki eski binaların durumu ciddi bir tehdit oluşturuyor. Uzun yıllar öncesine dayanan yapı standartları, günümüzdeki sismik riskleri karşılayacak düzeyde değil,” dedi. Ayrıca, şehirde benzer durumdaki binaların da olabileceği konusunda vatandaşları uyardı. İlgili kuruluşların, bu tür yapılara dönük kontrol mekanizmalarını artırması gerektiğinin altını çizdi.
Diğer bir mühendis olan Dr. Elif Çetin ise, “Çöken bina, mevcut yapı denetim sisteminin yetersizliğini gözler önüne serdi. Özellikle, eski binaların güçlendirilmemesi büyük bir risk oluşturuyor,” ifadelerini kurdu. Yıkılan binanın, daha önceki hasarlarının göz ardı edilmesi nedeniyle bu sonucun ortaya çıktığını düşündüğünü belirtti. Deprem yönetmeliğine uymayan yapıların, İstanbul genelinde tespiti açısından kapsamlı bir çalışma yapılması gerektiği vurgulandı.
Bölge halkı, yaşadıkları travmanın ardından güvenli bir şekilde yaşamaya devam etmek istediklerini ancak yetkililerin bu alanda daha aktif olmalarını beklediklerini ifade ediyor. Çökme olayının hemen ardından yerel yönetimler, bina çevresindeki alanı güvenlik şeridi ile kapatarak, olası yeni kazaların önüne geçmeye çalıştı. Aynı zamanda, bina sakinleri için geçici barınma olanakları sağlanmaya başlandı. Bu süreçte, sosyal medyada da vatandaşların yaşadıkları korku ve kaygı dile getirildi. İstanbul'un deprem açısından yüksek risk taşıyan bir şehir olduğunu unutmamak gerekirken, özellikle bu tür olaylar sonrasında alınacak önlemlerin ve güncel durumun halk ile paylaşılmasının önemine vurgu yapıldı.
Olayın detayları ve yürütülen çalışmalarla ilgili resmi açıklamaların yakın bir zamanda yapılması bekleniyor. İstanbul'daki deprem riskine karşı tüm topluma düşen görev, yapıların güvenliğini sorgulamak ve gerekirse yapılan belgelere dayalı olarak harekete geçmektir. Yapıların güçlendirilmesi, toplum kendi yaşam alanlarına karşı bilinçli davranarak, İstanbul için daha güvenilir bir gelecek oluşturmak adına önemli bir adım olacaktır.