İstanbul'un Bakırköy ilçesinde meydana gelen bir deprem, birçok yapıyı etkilerken, özellikle metruk bir binanın kısmen çökmesine neden oldu. Olay, 1 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen 4.2 büyüklüğündeki deprem ile birlikte, bölgedeki eski ve kullanılmayan yapıların güvenliğinin sorgulanmasına yol açtı. Çöken bina, yalnızca çevredeki halkı tedirgin etmekle kalmadı, aynı zamanda İstanbul’un depreme karşı dayanıklılığı konusunda yeni tartışmalara neden oldu. Olay sonrası yapılan incelemelerde, söz konusu metruk binanın daha önce de tehlike arz ettiğine dair bilgiler ortaya çıktı.
Gün boyunca bölgedeki vatandaşlar, deprem anında meydana gelen sarsıntının ardından evlerinden çıkmaya başladı. Depremin şiddetini hisseden birçok kişi caddelere dökülerek güvenli bir alan aramaya koyuldu. Metruk bina, sarsıntı sonrası sesi duyulan çatlamalarla birlikte bir kısmı yere devrilerek, çevredeki yapıların güvenliğini tehdit etti. Olayın hemen ardından, olay yerine acil durum ekipleri ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekipler, bölgede güvenlik önlemleri alarak çökme riskinin bulunduğu alanda keşif yaptı.
Bakırköy Belediye Başkanı, olayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Hemen olay yerine intikal ettik. Ekiplerimiz, bu bina ve çevresindeki diğer metruk yapılar hakkında ön çalışmalara başlayacak. Bu yapıların yıkılması ve güvenli alanlar oluşturulması önceliğimizdir," şeklinde konuştu. Olay sonrası, çevredeki vatandaşlar arasında panik havası hakim oldu. Olay yerinin sokağına çekilen güvenlik şeritleri, ilave olarak çevredeki binalarda oturan vatandaşları uzak durmaları konusunda uyardı.
Bakırköy'deki bu çökme olayı, Türkiye'nin en büyük şehirlerinden biri olan İstanbul'un deprem riski konusundaki sorgulamaları yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, İstanbul'da yapıların büyük kısmının eski ve depreme dayanaksız olduğunu belirtmekte. Bu durum, özellikle 1999 Marmara Depremi sonrası yapılan iyileştirmelere rağmen hala tehlike arz etmektedir. Çökme sonrası, bir kez daha gözler metruk yapılar ve bu tarz binaların denetim süreçlerine çevrildi. Dönem dönem gündeme gelen kentsel dönüşüm projeleri, bu tür yapılar için acilen uygulanması gereken bir önlem olarak konuşulmakta.
Metruk binaların sadece estetik bir sorun değil, aynı zamanda halk sağlığı ve güvenliği için büyük bir tehdit oluşturduğu belirtiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, böyle binaların yıkılması için gerekli adımların atılacağını vurguladı ve halkı bilinçlendirme çalışmaları yürüteceklerini belirtti. “Vatandaşların bu yapılar hakkında bilgi vermesi çok önemlidir. Toplumsal bir bilinç oluşturmalıyız,” diye ekledi.
Olayın ardından, Bakırköy'deki metruk yapılarla ilgili ihbarların ve denetimlerin artması bekleniyor. Ayrıca, bu metruk binaların dönüştürülmesi için gereken yasal çerçevenin hızla hazırlanması gerektiği uyarıları gündemde. Çöken bina, özellikle yaşlı ve çocuk nüfusunu tehdit eden bir tehlike olarak değerlendirilmekte, bu durumun kalıcı çözümlerle giderilmesi gerektiği üzerinde durulmakta.
Sonuç olarak, Bakırköy'deki metruk binanın kısmen çökmesi, bir felaketin eşiğinden dönülmesi anlamına geliyor. Uzmanların ve yetkililerin daha dikkatli olması, toplumsal güvenliği artıracak önlemleri acilen hayata geçirmesi gerekmekte. Bu olayın, İstanbul’un depreme dayanıklılık konusundaki sorunları ortaya koyması bakımından büyük bir fırsat sunduğu ortada. Gelecek dönemde, Bakırköy'de ve İstanbul’un diğer bölgelerinde, benzer olayların tekrarlanmaması için gereken önlemlerin alınması ve bilinçlendirme çalışmalarının arttırılması elzemdir.